Bana dair sen..
Umutsuzluksun. Çarelerimin içindeki en büyük çaresizliğimsin.
Sevgisini Tanrı'dan dilendiğim bir rüya gibi, olasılıksızsın.
İmkansızlığın adısın sen benim için.
Her saniye sesine ihtiyaç duyduğum bir müzik gibisin.
Herkesin söylediği lâkin sırf bana ait olmasını istediğim bir şarkı gibi
Herkesin gerçek olarak kabul ettiği ve bildiği,
Birtek benim canımı kızgın ateşlerde yakan, ruhumu acıtan bir düş gibi..
Sahip olamadığım sarhoşluğumun adısın sen, çöpe atmaya kıyamadığım anılarım gibi.
Beni yüceltmesi gereken acılarım gibi. Seni yazdıkça kıskançlıktan çatırdayan yazılarım gibi.
Bana göre sen, bir çiçek misali herkesin dokunduğu, beğendiği..
Birtek ben bakınca özlendiği bilen yeşermemiş bir fidan gibi
Körpeciksin, masumsun, tazesin. Hayatın gerçeklerini henüz tadamamış, bu nedenle ufak tebessümlerle mutluluğunu tamamlamış bir kelebeksin.
Herkesin bildiği aşikâr olan bir gerçek, ancak benim en özel ve öznel sırrımsın.
Bana dair sen,kalemimin yazarken hüzünlenip ağladığı birkaç yarım satırsın..
Okunduğu zaman hemencecik biten, ruhumu hayaller kervanına sürüklemeyi becerebilen birkaç ufak satırsın işte gözümde ve gönlümde.
An gelir, kelimelerim kıskanır seni kendinden.
Kızarlar bağırırlar bana, karşı çıkarlar bazen bu aşka.
' Neden hep o'nu anlatıyorsun, biziz seni dile getiren. Bizi resmen aldatıyorsun ! '
Saldırırlar cümleleriyle, kendimi vurmamı isterler düşüncelerinde.
Ben düşünce, onlar da düşer hecelerinde.
Kelimelerimin arada bir böyle şahlanmalarını görürüm.
Görürüm de, yine de seni anlatmaktan vazgeçemem..
Bana dair sen, sol yanımda taşıdığım bir hançersin.
Düşündükçe canımı yakıyorsun, ruhumu kanatıyorsun..
Kalemimle kağıdımı sinirlendirsen bile, arada bir bizi sihirlendirsen bile, tüm bunlara rağmen seni anmaktan ve hissetmekten vazgeçemem.
Çünkü, her ne kadar sol yanımda bir yerleri yaralasam da, ben sana tiryaki olmuşum
Ayrılmayı beceremem.
Sen benim zihnimdeki düşüncelerimi meydana getiren , arzuladıkça çıldırmamı isteyen
Doğrularımın içindeki yanlışlıkları görmemi engelleyen bir mızrak gibisin.
Özledikçe seni, yaralanıyorum. Çektiğim sızılara rağmen, yine de inatla bağlanıyorum.
Aramızda göremediğin bir bağ var aslında, bilinmeyen.
Ve bizi koparılamayacak bir şekilde birbirimize kenetleyen..
Sen benim, cevabını hiç bir şekilde bulamadığım, gamzelerini türlü türlü cinayetlere acımadan bulaştırdığım diğer yanımsın.
Çözümsüz bir bulmaca gibi, gece gündüz rüyalarımı süsleyenimsin.
Tüm bedbahtlığına rağmen gecelerimi esirgeyemediğim tek emelimsin.
Kimi zamanlar gülüşlerimin nedensizliğini sevdiren kötü bir ecelsin.
Herşeye rağmen, sana, bana, bize..
Hainliğine, yüzsüzlüğüne, çirkinliğine rağmen..
Düşlerime ve gülüşlerime baharı getiren tek güzelliksin.
Sen benim beşinci mevsimimsin. Ömrümden ömür çalan, arada bir daraltan, beni kızdırıp bağırtan, serzenişlerimdeki sessizlikleri yanıltan,
Ufak, mızmız, yaramaz, çekilmez, haylaz mı haylaz bir meleksin.
Tek bir tebessümünle hislerimi kendinden geçiren berduş gazelimsin.
Peki ben, neden bunu yapıyorum ..?
Bilmiyorum, bilemiyorum fakat, ben her haline bağımlı kalıyorum elimde olamayarak.
Sevmek istediğim, kaderimi yazmasına özen gösterdiğim , bana ve ruhuma işleyip dokunmasına izin verdiğim, yine de ' seni seviyorum' diyemediğim tek dünyamsın.
Bana dair sen, tarifini yaparken bile yeterli harfleri bulamadığım, kullandığım kelimelerin anlamsızlığına şaştığım, mutsuzlukla savaşırken mutlulukla yarıştığım, geçmişimle barıştığım
hayallerle tanıştığım, kendimle kapıştığım, siyahında dünyalar kurup anlamsızlıklarıyla yatıştığım koyu, sisli bir gece gibisin.
Hırçınlıklarımsın, kavgalarımsın, ruhumu ömrüne adayıp, ruhunu ibadethane'm yaptığımsın. Adını kalbime aşkla kazıdığımsın. İyileşmesini istemediğim yaralarımsın.
Dünlerim bugünlerim, anların saatlerim, aşklarım ölümlerim.
Dar ağacında asılı kalan heveslerimsin. Yaşamamı sağlayan nefeslerimsin. Henüz tamamlayamadığım kelimelerimsin. Korkularımsın, barınağımsın, limanımsın.
Öyle hoş, öyle naif, öyle temizsin ki..
Bana dair sen.. anlatılması imkansız olan tek gerçeksin.
Öylesine yazılan bir kaç satır işte.Anlamsız çoğu zaman,sade hilekâr ve lûtufkâr.Benim için,içimi döktüğüm şu kara sayfalar,senin için hiç bir önem ifade etmiyor ey sevgili yar.Sana sevmelerimi helal etmiyorum,dibine kadar haram olsun dünyan cehennemime dönüşsün.Kifayetsiz hecelerde azrailin zulmünden kaçamayıp sıkış tebessümlerinde orada biçare kal.Azabımdan çöle dönüşsün o şuursuz gönlün.Sevme,seveme ben gibi herhangi birini.Birer birer yapışsın ruhuna,yüreğime hançerle kazıdığın yara izleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder